Kişisel gelişim insanoğlunun var olduğu günden beri sürekli bir yenilik ve sürekli bir gelişme içerisindedir. İlk çağlardan bu yana hiç bir şey aynı kalmadığı gibi insanoğlu da hem fiziksel hem de ruhsal anlamda sürekli bir yenilik ve gelişim göstermektedir.
Toplumsal olarak bu tür gelişmeler, bir anda olmasa da otoriter bir şekilde öğrenilerek kazanılan bir sistem halindedir. İnsanların nasıl çocukluk, gençlik ve ihtiyarlık dönemleri var ise, toplumlarında aynı şekilde buna benzer bir işleyiş mekanizması vardır.
Birey olarak incelediğimiz de ise, İnsanların zamanla tecrübe ettikleri anları ilerleyen dönemlerde karşılarına çıkmasını bir gelişim göstergesi olarak sunabiliriz. Hani bir laf vardır; ‘bu aklım ile yirmi sene öncesinde olsaydım keşke.’ diye. Tamda anlatmak istediğimiz bir olaydır. Çünkü toplumlarda nasıl bir anda olmuyorsa bireysel olarak da gelişim bir anda olmayacaktır.
Nereden Başlamalıyız?
İlk olarak Kişisel Gelişim için önemli olan kilit sorunu bulmamız gerekiyor. Toplumun yapısı bireylerin oluşturduğu mantıksal bir algoritma ile işlediği için kişisel gelişime önce kendimizden ve çevremizden başlamalıyız. Birer anne ve baba olduğumuz için çocuklarımızın kendilerini geliştirmeleri için onlara hedefler göstermeli ve geçmişten edindiğimiz tecrübeleri onlara aktarmalıyız. Ayrıca bunun nasıl yapıldığı konusunda onlara öğretici eğitimler ve uygulamalar göstermeliyiz.
Kişisel Gelişimin Önemi
Çevremize: Kendini geliştiren bir birey, aile yapısında temel görevi görür. Duyarlılık ve Girişimcilik alanında çevremizdekilere ön ayak olabilir. Bu güzel bir özenme yöntemidir. Bunu kendimiz içinde kullanabiliriz. Çevremizdekilerin olumlu davranışlarını kendimize huy edinebiliriz.
Toplumumuza: Yukarda da bahsettiğim gibi, toplumun gelişimi her birey kendi kişisel gelişimine bağlı olarak işler. Duyarlı, girişimci ve geliştirici her birey bulunduğu toplumun kalite seviyesini yükseltir ve medeniyetler de geleneksel birer kültür olarak kalır. Bu aynı bir yörenin yemek kültürü gibidir.
İnsanlığa: Son günlerde sürekli haber olan ve şiddet eğilimli kişilerin kendilerini geliştiremedikleri bu yönde de bir cabalarının olmadığını gösterir. İnsanların birbirlerini öldürmeleri, kıskanmaları veya daha açık konuşacak olursak eğer birbirlerine tuzak kurmalarının yegâne temeli maalesef kişisel gelişimin eksikliğinden doğan olaylardır.
Kişisel gelişime her yaşta başlanabilir, geçmişin getirdiği tecrübeleri ders alma niteliğinde kullanma fırsatı doğabilir ve bu yönde hareket edilebilir.
İnsan Kaynakları Uzmanı – Uzm. Psikolog Büşra Çetin
Instagram: psikologbusratimel
Twitter: pskbusratimel
